Çumra 26 Haziran

Mesela Alaaddin Tepesi her Konyalının hafızasında yer etmiştir ve küçükte olsa bir hatırası vardır. Çumra’da da Su Deposu böyle bir yerdi. Kırk yaş üstü her Çumralının mutlaka bir hatırası vardır su deposu ile ilgili…

 Benim çocukluğumda su deposunun bulunduğu yerde sebze pazar kurulurdu.  Yanılmıyorsam bu Pazar günleri olurdu ve Çumra ahalisi ve bütün köylüler buraya gelirdi. Yer tarifinde de su deposu önemli bir mevki idi. Su deposunu geçince, su deposunun arkasında, su deposunu sol tarafına alıp yürüyeceksin gibi tarifler yapılırdı. Hatta o dönemin en önemli ulaşım aracı ata arabaları idi ve onların park alanı su deposunun altı idi. Garaja gidecek eşyası fazla olan bir yolcu olursa evden bir çocuğu “haydi su deposunun altından bir araba çağır” sözü ile at arabası çağırmaya gönderilirdi. Araba tutmaya giden çocuk bindiği at arabasında bir işe yaramanın gururu ile sağa sola bakar, yolda gördüğü arkadaşlarına hava atmak için laf atar veya haydi seni de götüreyim teklifi yapardı.

Çocuklar buluşma yeri olarak da kullanırdı bu alanı. Öğleden sonra su deposunun orada buluşalım… sözü en çok kullanılan sözlerdi buluşma kararın alınırken.

Zamanla su deposunun işlevi bitti. Ama yine de bütün heybeti ile Çumra’nın merkezinde ayakta duruyordu. Belki buluşma noktası değildi… Pazar başka bir bölgeye taşınmıştı… Ama bizim için hatıralarla dolu bir bina idi.

Zaman geçti, bizim su depomuzda eskidi. Bir tamirattan geçirilip yeniden başka alanda hizmete alınmak yerine yok edilme yoluna gidildi. Yani o dönemin belediye başkanı hiç acımadan bu su deposunu yerle bir etti. Su deposunun yeri halen boş duruyor. Sadece baz istasyonu dikildi.

Su deposu Çumra’nın en yüksek yapılarından birisi idi. Arada bölmeler vardı. Bu bölmeler yeniden düzenlenip çay içme alanları haline getirilebilirdi.

En üst kat yerleştirilecek dürbün ve teleskopla bir seyir alanı haline getirilip Çumralı hemşehrilerimizin hizmetine sunulabilirdi.

Ancak bunların hiç birisi yapılmadı. Kendisinden önce hiçbir şey yapılmadığını söyleyen ve bunu ispat etmek isteyen bir zihniyet tarafından yok edildi bu tarihi eser.

Tarihi eser diyorum… Belki Yetmiş yıllık bir geçmişi vardı bu su deposunun. Ama Çumra’nın tarihinin de 1926 yılından itibaren başladığını düşünürsek bu sözümün doğru olduğu anlaşılacaktır.

Şimdi iş başında bulunan başkandan isteğim; Rakımın Değirmeninin aynı kaderi yaşamaması için restore ettirilmesi. Yine 1930’lu yıllarda yapılan Göçmen Evlerinden birkaç tanesinin koruma altına alınıp restore edilmesi ve kültür amaçlı kullanılmasının sağlanması.

Halk Evi olarak inşa edilen binanın yine aynı amaçla kullanılması için eski haline getirilip sahnenin düzenlenmesi, burada tiyatro ve sergiler düzenlenmesi.

Yine eskiden kalan Hanay Evlerimizden birkaçının restore edilmesi. Çünkü bu binalarımız daire karşılığı müteahhitlere verilip yok olmaktalar.

Kısaca Bir yıl sonra 100 yaşına basacak olan ilçemizde birkaç tane 60 yaş üzeri eser bırakmak için çalışılmalı…